Neden mi buradayım?
Bekliyorum… Düşünmüyorum aslında bekliyorum sadece… Gözlerim gökyüzünde; ama aslında gökyüzü gözlerimde.. Gördüğüm herşey kendi içimde çünkü aslında gördüğüm haliyle… Gökyüzünün kendisi değil beklediğim… Küçük bir sihir, küçük bir mucize belki…
Yağmuru bekliyorum…
Yağmuru özledim… Damlaların saçlarımın arasından süzülmesini.. Haylaz bir damlanın boynumdan aşağı, bedenimi okşayarak bende gezinmesini… Çekingen damlaların kısacık ömürlerini yanımdan geçip giderek ve ayaklarımın dibine düşerek tamamlamasını seyretmeyi…
Yağmur temizliktir aslında… Yağmurun altında çıplak dans ettiniz mi hiç? Hayır mı? Bilemezsiniz o halde neden beklediğimi…
Damlaların arkasına saklanmayı özledim… Damlalardan ibaret saydam maskeyi… Aslında saklamayan, sadece nasılların yansımalarını kıran damlaları… Görmesinler çünkü kim olduğumu; bilmesinler, istemiyorum… Yağmurun altında çıplak olduğumu görmesinler…
Yağmur bir hediyedir aslında…
Her bir damlanın içinde saklı küçük bir hediye vardır bilir misiniz? Hayır mı? Durup bakmadınız belki de hiç? Zaten bakmayın da… Kendi kendinizden bile saklamaya çalıştığınız kendi gözlerinizden başka birşey yok çünkü içlerinde aslında… Ve dikkatli bakan birinin gözlerinizin ardındakileri görebileceğinden korkuyorsunuz hala; bu kişi siz olsanız bile…
Aslında ne fark eder ki? Beni beklemeyin, gelmeyeceğim çünkü… Ve gelsem bile beni göremeyeceksiniz, çünkü damlaların arkasında saklanıyor olacağım…
Bekliyorum…
İşte bu yüzden buradayım…
Leave a Reply