Aşağıda, sunum teknikleri ile ilgili verdiğim bir eğitimden alınmış bazı notar bulunmaktadır. Bu konuda profesyonel bir eğitim almanın faydası tartışılmazdır. Ancak; bu kısa notlar da temel anlamda yol gösterecektir.
İçerik
Sunum Slide’larınızı kelime ve cümlelerle şişirmek yerine, söylediklerinizi destekleyecek ve harita görevi görecek minimalist piktogramlar olarak değerlendirin.
Slide’larınızın başlıkları, baştan sonra bir hikaye akışı ifade etmelidir. İlk Slide, vurucu bir giriş içermelidir: Bir istatistik, katılımcılar arasında yapılacak bir mini oylama, çarpıcı bir itiraf veya cevabı sunumun sonunda verilecek bir soru olabilir. Son Slide ise mesajınızı içermelidir.
Sunumunuzun provasını yaparak, sürenize göre hangi Slide’da nereye gelmiş olmanız gerektiğini yaklaşık olarak kestirin. Eğer süreyi ayarlayamazsanız, arada birkaç Slide atlayıp nihai mesajınızı mutlaka verin.
Tell-Show-Tell yöntemi çerçevesinde; her bölümün başında ne söyleyeceğinizi belirtin, sonra bunu gösterin, en sonunda da ne söylediğinizi herkesin anlayacağı bir dilde tekrar özetleyin. Bunu her bir bölümde yapmanın yanı sıra, önemli Slide’larda hatta sunumun genelinde de yapabilirsiniz.
Konuşma
Cümlelerin arasında EEE veya III şeklinde duraksamalar yapılmamalıdır. Bu duraksamaları mutlaka yapmanız gerekiyorsa içinizden sessizce yapın. Bu şekilde, cümlelerinizde bulunması gereken boşlukları doğal bir yoldan koymuş olursunuz ve ifadeniz nefes almaya başlar.
Gazetelerdeki haberleri düşünürsek puntoları üçe ayırabiliriz: Başlık, özet ve detay. Eğer sunumdaki bir cümle başlık niteliğindeyse, çok yavaş ve yüksek sesle söylenmelidir. Özet niteliğindeyse, başlıktan bir derece daha hızlı ve sessiz söylenmelidir; ancak normal konuşmamızdan daha yavaş ve yüksek olmak kaydıyla. Sunumdaki detay konuşmalar ise, normal konuşma hızında ve seviyesinde olmalıdır. Bu çeşitlilik sunumun dinamizmini arttırır.
Uzun cümleler kurulmamalıdır. Bu hem izleyicilerin takibini zorlaştırır, hem de cümlenin başıyla sonunun başka yerlere gitmesi veya anlam düşüklüğü yaratması gibi sakıncalar doğurur. Standart bir sunum cümlesi 5-6 kelimeyi geçmemelidir; uzun cümleleri birkaç cümleye bölmeye çalışın. Noktadan başka noktalama işareti yokmuş gibi konuşabilirsiniz.
Beden dili
İzleyenler ile aranıza; masa, kavuşturulmuş kol, dosya gibi bir engel koymamaya çalışın.
Masaya yaslanmak, bir tarafa kaykılarak durmak gibi düşük enerji işaretlerinden kaçının; aksi takdirde bu durum izleyicilere de yansır. Dik ve enerjik gözükün, sahnede alan kaplayın.
İzleyicinin dikkatini dağıtacak ve katma değeri olmayan hareketlerden kaçının. Tipik örnekler: Sahnede volta atmak, sağa sola sallanmak, anlamsız el hareketleri yapmak olabilir. Ancak; volta atmak yerine izleyici hakimiyeti için sahnenin farklı noktalarını kullanmak iyi bir fikirdir. Sağa sola sallanmak yerine izleyicilerle göz teması kurarak değişik zamanlarda farklı yönlere dönmek iyi bir fikirdir. El hareketlerini kavramların gözde canlanması için yardımcı olarak kullanmak iyi bir fikirdir.
Aynı kabilden dikkat edilecek bir diğer nokta; kas hafızanızdır. Dikkatiniz dağıldığında, yalnızken sık yaptığınız saçla oynama, boyun kaşıma, vb hareketler vuku bulabilir. Sunumda bu tarz kas hafızası hareketlerinden kaçının.
Çevresel faktörler
Kıyafetiniz ortama, konsepte ve kültüre uygun olsun.
Cebinizde şıngırdayacak bozuk para, anahtarlık, vb şeyler olmasın.
Sunuma giderken, kendi bilgisayarınızdan sunmama durumunda yanınıza birkaç farklı formatta alın (PPT, PPTX, PDF gibi). Aynı zamanda E-Posta veya Cloud üzerinde bir yerde de bulunursa iyi olur. Presenters Note bölümünün teknik bir sebepten ötürü gösterilemeyebileceğini hesaba katın; gerekirse notlarınızı ayrı küçük kağıtlara veya tabletinize yükleyin.
İzleyiciler
Eğer sunum sırasında tavrıyla sizi zorlayacak kişiler olursa, aşağıdaki yöntemlerden birini deneyebilirsiniz.
Sert yaklaşım: Kötü niyetle soru soran birini; cevabını bilemeyeceği ve tercihan niyetini ortaya koyan bir karşı soru sorarak ekarte etmek mümkündür.
Orta halli yaklaşım: Kişinin söylediğinde haksız olduğu noktayı ortaya koyup, bir de haklı olduğu nokta ortaya çıkarmaktır. Böylece kişi fazla rencide olmayacak, ancak söz almadan önce tekrar düşünecektir.
Yumuşak yaklaşım: Soru soran kişiye ilgisi için teşekkür edip; sunum süresinin kısalığına işaret ederek sunum sonrasında birebir görüşmek üzere söz verebilirsiniz.
Taviz yaklaşımı: Soru soran kişi konumu gereği kritik bir noktadaysa; doğrudan yanlışlamak yerine soru sorarak doğru cevabı kendi ağzından almayı deneyebilirsiniz. Bu esnada sunum sürenize dikkat edin.
Sessiz yaklaşım: Sunum sırasında kendi arasında konuşan veya ilgilenmeyen kişiler varsa, cümlenizi tamamladıktan sonra sessiz durup o kişilere doğru bakabilirsiniz; bu çok güçlü bir tenkittir. Dikkatleri tekrar size geldikten sonraki cümlenizi yine o tarafa doğru kurun ve sunumun akışına devam edin. Yersiz bir soru soran birine karşı uygulanabilecek sert bir tepki de budur; hiç cevap vermeden “Konuşmaya devam et” dercesine o kişiye bakmaya devam edin, sessizliğin yarattığı gerginlikten ötürü muhtemelen konuşmaya devam edecek ve ortaya attığı şey konusunda kendi kendini ele verecektir.
Leave a Reply