Kuran’da Allah’tan bahsedilen ayetlerde farklı şahıs kipleri kullanılmıştır:
- Ben (1. tekil şahıs)
- O (3. tekil şahıs)
- Edilgen (şahıs kipi olmadan)
- Biz (1. çoğul şahıs)
Neden bu şekilde ayrı ifade şekilleri seçildiği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.
Ben
Bu ifadeyi içeren ayetler, Allah’ın doğrudan doğruya kendinden bahsettiği ayetlerdir.
- Kuran’ı Allah’ın doğrudan Peygamber’e vahyettiği görüşünde olanlar; “Ben” ifadesi içeren ayetlerin Allah’ın kendisinin konuştuğuna işaret olduğunu söyler.
- Kuran ayetlerinin (melek kabilinden) bir aracı ile Peygamber’e indiği görüşünde olanlar, “Ben” ifadesi içeren ayetlerde Allah’ın sözlerinin (alıntı yapar gibi) doğrudan doğruya Peygamber’e aktarıldığı ayetler olduğunu söyler.
Her iki durumda da; Peygamber’den beklenen şey bu sözleri Allah’tan alıntılaması ve aktarmasıdır. Örnek ayetler:
“Ben tevbe edenin tevbesini kabul ederim.” (2:160)
“Kullarım beni sorarlarsa, bilsinler ki ben, onlara yakınım. Benden isteyenin, bana dua edenin duasını kabul ederim.” (2:186)
O
Bu ifadeyi içeren ayetler, Peygamber’in Allah’tan bahsetmesi ve onun hakkında öğretici aktarım yapması için inmiş ayetlerdir. Örnek ayetler:
“O Rab ki, yeri sizin için bir zemin, göğü de bir tavan yaptı.” (2:22)
“O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı.” (2:29)
Edilgen (Şahıs kipi olmadan)
Bu şekilde ifade bulan ayetler, Allah’ın özne olarak doğrudan geçmediği, ancak bağlam içerisinde Allah’ın anlaşıldığı tarz ayetlerdir. Örnekler:
“Oruç size farz kılındı.” (2:183)
“Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı.” (4:24)
Biz (1. çoğul şahıs)
En hissedilir görüş ayrılığı, “Biz” ifadesi içeren ayetler hakkındadır.
- Bir görüşe göre; bunlar Allah’ın azametini ifade eden ayetler olabilir. Nasıl saygı duyduğumuz kişilere “Siz” diyorsak, alemlerin Rabbi olan Allah da azametini ifade etmek istediği yerlerde kendisine “Biz” demektedir.
- Bir diğer görüşe göre; Allah’ın, iradesini aracı kullanarak tecelli ettirdiği ayetler olabilir. İradesini kainattaki prensipler, güçler, melekler, vb vasıtasıyla tecelli ettirmeyi tercih ettiği durumda, bu farkın anlaşılıp hissedilmesi için “Biz” ifadesini kullanmıştır.
- Bu ikisi kadar kabul görmemiş diğer görüşler;
- Allah, meleklerin şahit olduğunu anlatmak için “Biz” demiştir
- Allah’ın birden fazla isminin tecelli ettiği durumlar için “Biz” ifadesi kullanılmıştır
Örnek ayetler:
“Biz şükredenlerin mükafatını vereceğiz.” (3:145)
“Hiç şüphe yok ki, Kuran’ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (15:9)
“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (95:4)
Peki ama bu görüşlerden hangisi doğru? Bu konuda biraz ayet incelemesi yapalım.
Aracılar
Enfal ve Tevbe suresine baktığımızda, şu ifadeleri görüyoruz:
“Savaşın onlarla ki, sizin elinizle Allah onlara azap etsin, onları rezil etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Ve inananlar toplumunun göğüslerine şifa ulaştırsın.” (9:14)
“Siz öldürmediniz onları, Allah öldürdü onları. Attığın zaman da sen atmadın, Allah attı. İnananları kendisinden güzel bir imtihanla denemek için yaptı bunu. Allah; işitendir, bilendir.” (8:17)
Bu ayet, Allah’ın irade buyurduğu şeyleri (uygun gördüğünde) aracı vasıtasıyla yapıyor olabileceğini ortaya koymaktadır. Benzeri diğer ayetleri araştırabilirsiniz. Allah’ın Yaratması makalesi de konuyla ilişkilidir.
Ancak; “Biz” dediği her yerde bir aracıdan mı bahsedilmektedir?
Azamet
Secde suresine baktığımızda ise şu ifadeyi görüyoruz:
“Dileseydik, herkesi doğru yola iletirdik. Fakat; Cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağım diye söz verdim.” (32:13)
“O vakit biz meleklere, ‘Adem’e secde edin’ demiştik de İblis dışında tümü secde etmişti. İblis yan çizmiş, kibre sapmış ve nankörlerden olmuştu.” (2:35)
Doğru yola iletme / iletmeme konusundaki dileğin sahibi sadece Allah’tır. Adem’e secde edilmesini emreden de sadece Allah’tır ve “Biz” ifadesini herhangi bir aracıdan (melekten) net bir şekilde ayırmaktadır.
Bu örnekler; “Biz” ifadesinin aracı anlamına geldiği görüşünü zayıflatmaktadır. Benzeri diğer ayetleri araştırabilirsiniz.
Sonuç
Allah aracı kullanmayı seçse de seçmese de, olup biten her şeyin arkasında kendi iradesi ve izni vardır. Dolayısıyla; “Biz” diye geçen ayetleri, olayların arkasında hep Allah’ın ve onun azametinin olduğunu düşünerek okumak, bizi herhangi bir yanlıştan koruyacaktır.
Ek olarak belirtelim; bu konuşma tarzı halkın aşina olduğu sultan konuşma tarzıyla da örtüşmektedir. Sultanların da bu kabilden konuşma tarzı vardır:
- Ben yaptım, ben emrettim diyebilir
- Biz yaptık, biz emrettik diyebilir
- Kendinden 3. şahıs olarak bahserek “Sultanınız emretti” diyebilir
- Kendinden hiç bahsetmeden “Şunlar yapılacaktır” diyebilir (ama halk emrin sultandan geldiğini bilir)
Alemlerin Rabbi olan Allah; müminlerin kendi hakimiyetini doğru hissedebilmesi için onların alışık olduğu bu çoklu hitap şeklini seçmiş olabilir. Zira Kuran, insanların anlayabilmesi için indirilmiştir.
Arap dilinde ve kültüründe; itibar, şan ve şöhret sahibi birinin kendinden “biz” diye bahsetmesi uygun görülürken, sıradan bir insanın aynı şeyi yapması kibir olarak görülür. Yani; “biz” ifadesinin azamet belirtmesi, Kuran’ın indiği Arap dili ve toplumu için yeni değil, alışıldık bir durumdur.
Bu doğrultuda;
- Allah; “Biz” ifadesini kullandığı ayetlerde azametini ifade etmektedir. Bunun yanı sıra; Allah’ın azameti zaten sonsuzdur. “Ben” veya “O” veya edilgen anlatımla diye inen ayetlerde de görülebilir.
- Allah, irade buyurduğu bazı işleri aracı ile tecelli ettirmiştir; bunu ayetlerde de görüyoruz. Ancak, “Biz” ifadesi ile aracı kullanımı arasında bir korelasyon yoktur. Yani,
- “Biz” içermeyen ayetler de aracılı/aracısız tecelli içerebilir
- “Biz” içeren ayetler de aracılı/aracısız tecelli içerebilir
Leave a Reply