Bu sene (2019), sevgili Adnan Çabuk ve Lourdes Doplito Çabuk hocalarımızın düzenlediği Siddashram Yoga Eğitmenlik Kursu’ndan (SYEK) mezun olarak Yoga Alliance onaylı sertifikamı aldım. Pek çok yoga merkezi dolaşmış ve eğitmenle zaman geçirmiş biri olarak, aldığım eğitimin kalitesi ve zenginliğinden çok memnunum. Zira sadece duruşlar değil, kadim Raja Yoga’nın 8 bileşeninin tamamı üzerinde duruluyor ve ezoterik bir öğreti veriliyor.
Bu yazıda, Siddashram Yoga Eğitmenlik Kursu’na (SYEK) katılmayı düşünenleri nelerin beklediğini bulabileceksiniz.
Hocalar Hakkında
Sevgili Adnan Çabuk hocamız; herhangi bir yogacıdan bahsettiğimizde ilk olarak “Hocası kim?” diye sorar. Bu da, talebe için hocasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyar.
SYEK kapsamında, eğitimi doğrudan doğruya Adnan Çabuk ve Lourdes Doplito Çabuk hocalar veriyor. Kanımca, ülkemizde yaşayan en önemli yoga üstatlarından kendileri.
Adnan Çabuk; pek çok filme konu olabilecek zenginlikte bir hayat yaşamış ve 40 yıldan fazladır hayatını yogaya adamış bir hocadır. Kendisine sadece “Hatha Yoga hocası” demek haksızlık olur. Hindistan’da geçirdiği uzun yıllar boyunca pek çok Guru’dan eğitim almış, sıradışı deneyimler yaşamış ve Kundalini, Tantra, enerji beden gibi ezoterik alanlarda ilerlemiş bir üstattır. Hayat hikayesini merak edenler, sahaflarda bulabilecekleri “Sessizliği Bozmadan” adlı kitabı okuyabilir.
Lourdes Doplito Çabuk ise; Adnan Çabuk ile tanıştıktan sonra, ilerleyen zamanlarda talebesi ve eşi olmuştur. Ezoterik yoga ilminin yanı sıra; tıp bilgisine de sahiptir. Bilhassa beslenme ve sağlıklı yaşam gibi konulardaki bilgilerini, “Yüz Yogası Güzellik – Gençlik” ve “Genç Duruş” adlı kitaplarıyla herkesle paylaşmıştır.
Bilgi birikimleri kadar, insani özelliklerinin de çok değerli olduğunu söylemem gerekiyor. Son derece egosuz, sevgi dolu, kucaklayıcı, mütevazi, nazik, anlayışlı, esprili, güler yüzlü kişiler. Derslerde belli bir düzen ve disiplin olsa da; her şey anlayış, sevgi ve tatlılıkla işliyor.
Hocalarımın herhangi bir şeyden şikayet ettiklerine veya maddiyat öncelikli davrandıklarına hiç şahit olmadım. Bilakis, kapılarının size her zaman açık olduğunu hissettiriyorlar ve kendilerine her zaman ulaşmak mümkün oluyor.
Adnan Çabuk Hoca zaman zaman ihtiyacı olan talebelere (kendi tabiriyle) “ayar çekiyor” tabii – ama bu küçük uyarı ve hatırlatmalar yine güler yüzle ve sevgiyle yapılıyor.
SYEK eğitimi, talebeler kadar hocalar için de yorucu bir süreç – ama yaşlarını göstermedikleri gibi, enerjileri de maşallah çok yüksek; aksaklık olmadan her şey tıkır tıkır işliyor. Lourdes Hoca her sene “Bu son SYEK” dese de, gelen talepleri kırmayıp her sene yeni SYEK’ler açmaya devam etmişler şimdiye dek.
Kursa Başlamak
Kursa başvurmak için, doğrudan Adnan Çabuk ile temasa geçebilirsiniz (+90 533 777 86 40). Kurs ücretleri, toplam ders saatini ve bir haftalık inzivayı da göz önüne alınca, diğer eğitmenlik kurslarından daha yüksek değildi benim gittiğim sene. Ücret haricinde hocaların tek ön şartı, kendi tabirleriyle “İyi niyetle gelmek”.
Kursa başlamak için daha önce yoga yapmış olma şartı aranmıyor. Kurs kapsamındaki yoga çalışmalarında, daha önce yoga yapmayanların açığının belli bir ölçüde kapandığı öngörülebilir. Yine de; geçmişte yoga yapmış olmamın epey artısını gördüğümü söylemeliyim.
Biz Özge ile; 2018 yılında katıldığımız bir haftalık Siddashram Arınma Kampı’nda tanışmıştık hocalarımızla. Bu bir haftada o kadar çok bilgi sahibi olduk ki, bu değerli bilgilerden daha fazla istifade edebilmek için SYEK’e katılmaya karar verdik. Hiç hocalık yapma gibi bir niyet yokken, şu anda haftanın 3 günü ders verdiğimi de ilave edeyim.
Kurs başladıktan sonra SYEK derslerinde neler oluyor?
Dersler
SYEK 10 kapsamında toplamda 9 hafta ders yaptık. Her hafta Cumartesi & Pazar günlerinin tamamı teorik ve uygulamalı eğitimle geçti.
Burada (bildiğim diğer eğitmenlik kurslarının aksine) Hatha Yoga değil, Raja Yoga tabanlı “Siddha Yoga” sisteminin öğretildiğinin altını çizmek istiyorum. Bu sistemin temelinde, Swami Sivananda’nın öğretilerinin yanı sıra Adnan Çabuk’un Gurular’dan edindiği bilgiler de bulunmaktadır.
Hatha Yoga, fizik beden üzerine odaklanan bir şemsiyedir ve (piyasada bilinen isimleriyle) Hatha, Yin, Vinyasa, Power, Bikram, Ashtanga gibi alt stilleri oluşmuştur.
Raja Yoga (yani orijinal Ashtanga) ise 8 basamaklı bir sistemdir; sosyal hayat, içsel dünya, nefes, enerji beden gibi ek konulara da odaklanarak top yekün bir gelişim sağlar. Tamamen uygulanırsa; Hatha, Karma, Bhakti, Jnana Yoga gibi ekolleri de içermiş olur. Yoganın gerçek amacı olan “evrensel özü keşfetme” yolunda, top yekün ve dengeli bir yöntem getirir.
Derslerde işlenen bazı konu başlıklarını özetlemek gerekirse;
- Raja Yoga felsefesi
- Yama, Niyama – yani sosyal hayatta ve içsel dünyamızda yapılacak düzenlemeler
- Asanalar (duruş), faydaları, zararları, alternatifleri, akışlar
- Farkı Hatha Yoga stilleri (Klasik, Yin, Vinyasa, Ashtanga, hamile, çocuk, yaşlı, engelli, ofis, vb)
- Pranayama (nefes) teknikleri ve formülleri
- Pratyahara, Dharana, Dhyana şeklinde uzanan meditasyon teknikleri
- Fizik beden mimarisi ve anatomisi
- Enerji beden mimarisi ve anatomisi (Çakralar, Nadiler, Zihin, vb)
- Mudralar
- Sağlıklı beslenme ve yaşam
- Sanskritçe
- Üstatların hayatları ve öğretileri
Bu özet müfredatın içeriği, önemli ölçüde ezoteriktir. Yani kitaplarda yazmayan, üstattan talebeye doğrudan aktarılan bilgiler içermektedir.
Hocaların enerji alanında olup; onların kişilere ve çeşitli olaylara nasıl davrandığını gözlemlemek de kişisel gelişim anlamında çok kıymetli bir fırsat. Sadece okuyarak elde edilen entelektüel bilgide, işin bu enerji/frekans ve pratik gözlem kısmı eksik kalır. Yüzme hakkında bir sürü yazı okuyup, denize hiç girmemiş gibi olur diyebiliriz.
Bunun yanı sıra; derslere gelen misafir hocalar bize ek konularda çok değerli içerikler paylaştı; bazıları:
- Ayurveda
- Hamile / çocuk yogası
- Permakültür
- Tasavvuf (Yoga din değildir, ama felsefi olarak örtüşen noktaları var)
- Refleksoloji
Sınıfımızda 25 yıllık bir tıp doktoru olan Sema Cesur da talebe olarak bulunmaktaydı. Hocalarımızın bize öğrettiği içerikte, doktorumuzun itiraz ettiği hiçbir husus olmadı – bilakis; içeriklerin doğruluğunu her seferinde onayladı ve tıbbi bilgiler ile destekledi.
Derslerde, hocalarımızın engin hayat tecrübelerinden de faydalanma şansımız oldu.
SYEK’te Gurukula sistemi uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra; sınıf içerisinde bir yarış olmadığından, talebelerin kaynaşması ve hedefe ilerlerken derslerde de birbirine destek olması olağan bir şekilde gerçekleşiyor. Buluşup ders çalışma veya şehir dışından gelenlerin İstanbul’daki arkadaşlarında kalması gibi durumlar zamanla oluşuyor.
Tipik bir ders haftam şöyle geçiyordu:
- Cumartesi + Pazar: Ders
- Pazartesi + Salı: Ders notlarını temize çekip herkese gönder
- Çarşamba + Perşembe: O haftaki notları çalış ve varsa ödevlerini yapıp sınava çalış
- Cuma: Yemek / atıştırmalık görevin varsa hazırla
Derslerin yanı sıra; gönüllü olanlar yoga festivallerinde de görev alarak SYEK camiası ve diğer yoga okullarındaki kişilerle kaynaşma şansını da elde ettiler. Bu festivaller; farklı ekollerin görülmesi ve farklı lezzetlerdeki yoga havasının solunması için büyük bir şans.
Sınavlar & İnziva
Toroslar’daki bir haftalık inzivada, talebeler hem ders yaptırarak hocalık tecrübelerinden sınav oluyor, hem de yazılı sınavlara girerek teorik bilgilerini ortaya koyuyorlar. Ancak; hocalar zaten talebeleri bütün eğitim dönemi boyunca izlemiş oluyorlar – değerlendirmede bu da epey önemli.
Hem dersleri tamamlamak, hem sınavlara hazırlanmak hem de bu kadar hazırlığı yapabilmek iyi bir kişisel disiplin gerektiriyor. Aile üyelerinden ve yakın arkadaşlardan destek almak da düşünülebilir. Ancak hocalar, tahmin edeceğiniz gibi çok anlayışlı ve insaflı yaklaşıyorlar. Geçerli sebeplerden ötürü derslerden geri kalan olursa anlayış gösteriliyor.
Hocalarımız herkesin kabının, imkanlarının ve kapasitesinin farklı olduğunu biliyorlar, herkes kendi sınırları çerçevesinde insaflı ve anlayışlı bir şekilde değerlendiriliyor. “Stres yok, elinden geleni yap, kalanını akışa bırak” cümlesini çok sık duyduk.
Hocaların önceliği, talebeleri sınayıp zorlamaktan ziyade öğrenmelerini sağlamak. İnzivadaki sınavları dahi hep birlikte açık şekilde kontrol ederek, yanlış verilerin cevapların doğrularını görmemiz sağlandı. Orada yapılan akışlarda ise, eğitmen adaylarına yapılan düzeltmeler hepimiz için çok öğreticiydi. Yani; bizim eğitim sisteminden alışık olduğumuz bir geçme – kalma yarışından ziyade, imtihan kılığına bürünmüş yoğun ve etkili bir uygulamalı eğitimle ve eğitmenlik provasıyla karşı karşıya olduğumuzu hissettik.
İnzivada, SYEK geleneğine uygun olarak; talebeler olarak bir de ufak komedi gösterisi hazırladık. Naçizane doğaçlama tiyatro tecrübemle ön ayak olduğum bu oyunda hep birlikte gülerek haftanın yorgunluğunu attık. İnzivanın en sonundaki seremoni ise, yine çok etkiliydi – daha çok anlatılmaz yaşanır denecek tarzdaydı. Onun detayları da SYEK’lere kalsın.
Bizim SYEK-10 grubunda çeşitli sebeplerle inzivaya gelemeyenler oldu, ama çalışmalarını tamamlamış halde inzivaya gelen herkes sınavları geçti ve sertifikasını aldı. Aramızda çocuklu olan, yoğun çalışan, başka şehirden gelen, vs pek çok kişi olmasına rağmen isteyince ve birbirini destekleyince yapılabildiğini görmüş olduk.
Sonuç olarak 18 kişi çıktığımız yolculuğu, 13 kişinin sertifika alması ile tamamlamış olduk (2 erkek, 11 kadın). Hamilelik, ailevi durumlar, sağlık, vb sebeplerle tamamlayamayanlar ise bir dahaki senenin derslerine / sınavlarına katılma şansına sahip.

Mezuniyet
Bu çalışma sonunda biraz yorulmuş oldum; ama başka eğitmen arkadaşlarımdan hiç duymadığım kadar geniş çaplı bir bilgi hazinesi nasip olmuş oldu. Bunun yanı sıra; Siddashram Yoga’dan “Classic Raja Yoga” sertifikası ve uluslararası geçerliliğe sahip “Yoga Alliance RYT 200” sertifikası almış oldum.
Birlikte ders aldığım arkadaşlarımla ve eski mezunlarla da çok sıcak arkadaşlık ilişkilerimiz oldu. SYEK mezunları, birbirine her konuda destek ve yardımcı olan; bazen de sadece eğlenmek için parti vererek bir araya gelen güzel insanlar.

SYEK kapsamında öğrendiğimiz bilgileri ve yaşadığımız deneyimleri ise PDF veya basılı olarak dış dünyayla paylaşmamamız istendi. Zira herkes bu konuda hazır olmayabilir. Bu bilgiler sebebiyle kabarabilecek hırs/ego kişilerin ruhsal gelişimine zarar ve aydınlanmaya engel olabilir. Biraz detay vermek gerekirse;
- SYEK çalışmalarındaki enerji ve halden uzak kalmış kişiler için, bunlar sadece entelektüel bilgi olacaktır. Yani buz dağının suyun üzerinde kalan kısmı kadar.
- Kuru entelektüel bilgi, ya sağda solda hava atarak egoyu (Ahamkara) kuvvetlendirmeye yol açar, ya kişinin kafasını karıştırır (Mana), ya da uygulamasız yanlış/eksik anlatılarak zararın daha da yayılmasına yol açabilir. Bunların her biri, insanı yoganın esas amacından uzaklaştırır.
- Top yekün işlemesi gereken bir sistemden cımbızla alınmış birkaç noktayı uygulamak, doğru bile uygulansa okuyan kişiye zarar verebilir.
- SYEK kapsamında anlatılan bazı ezoterik çalışmalar, hazır olmayan kişilerde Shakti enerjisinin hatalı uyanmasına yol açarak geri dönüşü çok zor hasarlara yol açabilir
Yani bilgiyi gizlemekten ziyade hazır olmayan kişilerin zarar görmemesi için böyle bir prensip var – belli bir yaşa gelip belli bir saat araba kullanarak ehliyet almamış kişinin trafiğe çıkmaması gibi düşünülebilir.
Ancak içerikleri, uygun gördüğümüz veya ihtiyacı olan kişilere parça parça anlatıyoruz tabii – aksi takdirde eğitmenlik hizmetimiz eksik olur.
Sonuç
Sonuç olarak; SYEK’i tavsiye eder miyim?
Eğer sadece sertifika almış olmak istiyorsanız, SYEK birinci tercihiniz olmayabilir. Zira iş ve ders yükü, diğer yoga merkezlerine göre epey yüksek. Hedefiniz duvarınıza asacak bir sertifika ise, bunu daha kolay alabileceğiniz yerler var.
Ancak; ruhsal gelişiminizi sağlayıp kozmik özünüze yaklaşmak ve bu yolda başkalarına da yardım & hizmet etmek istiyorsanız, SYEK pek çok kişi için doğru adres olacaktır. Burada solunan enerjinin ışığında öğrenilen ezoterik bilgileri ve yöntemi hayatına uygulayan bir kişi, hem fiziksel hem de manevi gelişimini sağlıklı, dengeli ve bütüncül bir şekilde sürdürecek ve başkalarına da örnek / önayak olacaktır.
Eğitimin sonuna geldiğinizde, bilgi hazinesinin yanında sertifika size önemsiz bir kağıt parçası gibi gözükecek. Burada alacağınız temeller üzerine istediğiniz binayı inşa edebileceğiniz kanaatindeyim.
Daha önce yaptığım benzetmeyi yineleyerek; SYEK mezunu olmanın ehliyet almak gibi olduğunu söyleyebilirim. Hocaların tabiriyle “İyi birer hizmetkar” olarak mezun oluyoruz. Usta olmak ise, biraz kilometre işi – ama temellerimizi çok sağlam aldık.
Bu yazının, yogada ilerlemek isteyen ve SYEK’i merak edenlere faydalı bir hizmet olduğunu umuyorum. Namaste!
Leave a Reply