Levh-i Mahfuz Nedir?

BÜRUC SURESİNDE “KURAN KORUNMUŞ BİR LEVH-İ MAHFUZ’DADIR” DERKEN LEVH-İ MAHFUZ NEDİR? BU LEVHA NEDİR?

Levh-i Mahfuz’un Türkçe anlamı, “Korunmuş levha”dır. Levh-i Mahuz’u nasıl anlayacağımız konusunda iki görüş vardır.

Bu görüşlerden ilki; Levh-i Mahfuz ifadesi ile birlikte Ümmü’l-Kitap (ana kitap), Kitabun Hafuz (koruyan kitap), Kitabun Mübin (apaçık kitap), Kitabın Meknun (saklanmış kitap), İmamun Mübin (apaçık inen kitap) gibi farklı ifadelerin de aynı kavramı işaret ettiği ve hepsinin bir araya getirilerek anlaşılabileceği yönündedir.

Bu görüşü benimseyen bazı mealler, ayette Levh-i Mahfuz geçmese bile, Türkçe’ye “Levh-i Mahfuz” diye tercüme etmiştir.

Diğer görüş; Levh-i Mahfuz ifadesi sadece Büruc Suresi’nde geçtiği için, oradaki anlamıyla değerlendirilmesi gerektiği ve (diğer ayetlerde geçen) Allah katındaki ana kitap kavramıyla bir ilgisi olmadığı yönündedir.

Bu görüşlerden hangisinin benimseneceği, kişinin kendi sentezine kalmıştır. Bu sentezi kolaylaştırmak için, söz konusu ayetlerden bazılarını inceleyelim.

Ayetler

Rad Suresi:

“Velekad erselnâ rusulen min kablike vece’alnâ lehum ezvâcen veżurriyye(ten)(c) vemâ kâne lirasûlin en ye/tiye bi-âyetin illâ bi-iżni(A)llâh(i)(c) likulli ecelin kitâb(un). Yemhû(A)llâhu mâ yeşâu veyuśbit(u)(s) ve’indehu ummu-lkitâb(i)

“Senden önce de peygamberler göndermiştik; onları eş ve çocuk sahibi kılmıştık. Allah’ın izni olmadan hiçbir peygamberin bir ayet getirmesi mümkün değildir. Her süre/süreç için bir kitap vardır. Allah dilediğini silip yok eder, dilediğini sâbit tutar. Kitap’ın anası/ana Kitap O’nun katındadır.” (13:38-39)

Burada geçen kelime, Ummu-l Kitab’dır; yani ana / korunan kitaptır.

Zuhruf Suresi:

“İnnâ ce’alnâhu kur-ânen ‘arabiyyen le’allekum ta’kilûn(e). Ve-innehu fî ummi-lkitâbi ledeynâ le’aliyyun hakîm(un)”

“Biz onu anlayasınız diye Arapça okuma/Kur’an kıldık. Gerçekten o bizim nezdimizde bulunan ana kitapta mevcut yüce ve hikmet dolu bir kitaptır.” (43:3-4)

Burada geçen kelime, yine Ummu-l Kitab’dır; yani ana / korunan kitaptır.

Kaf Suresi:

“Bel ‘acibû en câehum munżirun minhum fekâle-lkâfirûne hâżâ şey-un ‘acîb(un). E-iżâ mitnâ ve kunnâ turâbâ(en)(s) żâlike rac’un ba’îd(un). Kad ‘alimnâ mâ tenkusu-l-ardu minhum(s) ve ’indenâ kitâbun hafîz(un)

“Kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaşırdılar da, kafirler: Bu, acayip bir şey, dediler. Biz öldükten ve toprak olduktan sonra mı? Bu ne uzak bir ihtimal. Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.” (50:2-4)

Burada geçen kelime, Kitab-un Hafızun’dur; yani her şeyi (hafız gibi) bozulmadan, sürekli kayıtlı kalacak şekilde tutan / hatırlayan bir kitap demektir.

Hadid Suresi:

“Mâ esâbe min musîbetin fî-l-ardi velâ fî enfusikum illâ fî kitâbin min kabli en nebraehâ(c) inne żâlike ‘ala(A)llâhi yesîr(un)”

“İster yeryüzünde olsun, ister kendi canlarınızda, sizin başınıza gelen ne varsa, daha Biz yaratmadan önce o bir kitapta yazılıdır. Bu ise Allah için pek kolaydır.” (57:22)

Bu ayette de Levh-i Mahfuz kelimesi geçmez, kayıt tutan bir kitaptan bahsedilir.

Abese Suresi:

“Femen şâe żekerah(u). Fî suhufin mukerrame(tin). Merfû’atin mutahhera(tin). Bi-eydî sefera(tin). Kirâmin berara(tin).”

“Dileyen onu düşünüp öğüt alır. Yüce/şerefli sayfalardadır o. Yükseltilmiş ve saf/tertemiz sayfalarda, şerefli ve saf/tertemiz yazıcıların/katiplerin elleriyle (yazılmıştır).“ (80:12-16)

Bu ayette de Levh-i Mahfuz’dan değil, yüce / kutsal sayfalardan bahsedilir.

Fatır Suresi

Bu surenin yorumu, Müslümana 55 Cevap makalemizin 5. sorusunda detaylandırılmıştır.

Büruc Suresi

Levh-i Mahfuz kelimesinin geçtiği ayet, soruda da belirtilen Büruc Suresi’dir.

“Onların iddialarının aksine; o, çok yüce bir Kuran’dır. Kaybolmayan, korunmuş, iyi muhafaza edilen bir levhadadır.” (85:21-22)

Çok iyi korunan bir levha düşünün. Bu levha korunduğu için, başkaları gelip ona zarar veremez. Aynı zamanda; kağıt değil de levha olduğu için; doğa şartları, vs de ona zarar veremez. İşte Kuran içeriği de bu şekilde korunmuştur.

Levh-i Mahfuz’un ve diğer ayetlerdeki “Allah katındaki kitap” ifadesinin aynı şeyi kastettiği görüşünde olanlar, Büruc Suresi’nde bu kitabın değişmez / korunmuş olma özelliğinin öne çıkarıldığını ifade eder.

Levh-i Mahfuz’un diğer ayetlerdeki “Allah katındaki kitap” ifadesinden farklı değerlendirilmesi gerektiğini söyleyenler, Kuran’ın değişmeyecek bir levhaya yazılmış gibi değişmez / bozulmaz olduğu anlamını çıkarır.

Sentez

Bu iki görüşü sentezlediğimizde; genel fikir birliği Kuran’ın kaybolmayacak şekilde korunduğu / korunacağı yönündedir.

Naçizane fikrimize göre buradaki ana fikir; biz kısıtlı algımızla ne görürsek görelim, her şeyin Allah katında biliniyor, hesaplanmış, kaydedilmiş olmasıdır. Beşeri bir güç, Allah tarafından bilinip hesaplanmış bir şeyi değiştiremez.

Kainattaki her şey gibi, Kuran da buna dahildir.

Bir şey insan tarafından değiştirildiyse yine Allah izin verdiği, irade ettiği, mümkün kıldığı içindir.

Evrim teorisi de buna tipik bir örnektir. Allah’ın sistemindeki esnekliğin bir sonucu olarak evrim mümkündür. (Haşa) Allah’a rağmen değil.

Konuya paralel; kimi kutsal kitaplara insan sözü karışması ile ilgili olarak Kuran’ın Yazılması ve Korunması makalesine göz atabilirsiniz.

Advertisement

Posted

in

by

Tags:

Comments

2 responses to “Levh-i Mahfuz Nedir?”

  1. […] sorunun cevabı, Levh-i Mahfuz Nedir makalemizde […]

  2. […] olup olmadığını batı bilimi ile ispatlamamız mümkün değil elbette… Ancak şu var: Levh-i Mahfuz ile ilgili ayete bakarsak: ” Allah dilediğini silip yok eder, dilediğini sâbit tutar. […]

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s